25 Şubat 2013 Pazartesi

Kırmızı Et Marinasyonu -2-

 
Herkese merhaba...
 
Bugün sizlere daha önce verdiğim kırmızı et marinasyonundan farklı bir marinasyon tarifi vereceğim. Bu seferki hardal tadını sevenler için.
 
 
Malzemeler

500 gr dana antrikot (kasaba dövdürmüyoruz)
1 diş sarımsak
1 çay bardağı zeytin yağı
1 adet soğanın suyu
2-3 dal taze kekik
1 yemek kaşığı tane hardal

Rondo da sarımsak ve soğanı iyice suyu çıkana kadar çekin. Diğer bir tarafta havanın içinde hardal tanelerini dövün.
 
 
Yayvan ve derin bir kaba soğan ve sarımsak suyunu, hardalları ve diğer tüm malzemeleri koyun. Etinizi malzemeye bulayın ve karışımın içine yatırıp kabınızın üzerini kapatın. Bu şekilde buzdolabında etin sertliğine göre 2 saat ila 1 gün arasında marinasyona bırakın.
 
 
Etinizi pişirmeden en az 1- 1,5 saat önce buzdolabından çıkarın. Çünkü et pişmeden önce oda sıcaklığına gelmeli.

Eti pişirmekte marinasyon kadar önemli bir adım. Eti pişireceğiniz tavanızı yüksek ateşte iyice ısıtın. Daha sonra etlerinizin her iki tarafını da riviera zeytin yağı ile yağlayın. Riviera zeytin yağı kullanmamızın amacı sızma zeytin yağına göre yanma ısısının çok daha yüksek olması.

Yüksek ateşte ısıttığınız tavaya etleri koyduğunuzda çok sıkışık olmamalarına özen gösterin. Çünkü ne kadar çok et koyarsanız bir anda tavanın ısısı da o kadar düşecektir.

Etlerimizin her iki tarafını da yüksek ateşte birer dakika pişiriyoruz. Bu işleme mühürleme deniyor. Mühürlemenin amacı etin suyunun içinde kalmasını ve bu sayede yumuşak olmasını sağlamak. Her pişirmede mutlaka su kaybı olur ama bunu en aza indirebilirsek etimizde o denli lezzetli olacaktır.

Mühürleme işlemi bittikten sonra etinizi nasıl pişmiş seviyorsanız ona göre pişirin. Bu esnada tavanın ateşini düşürebilirsiniz. Ama unutmayın ki ne kadar çok pişerse suyunu o kadar çok kaybeder. Buda lezzet ve yumuşaklık kaybına eşittir.

Son olarak etleriniz piştikten sonra tavada kalan yağın içine ince ince halka doğranmış soğan atarak ve birazda tuz serperek kısa bir süre o soğanları kavurmanızı öneririm.
Afiyetle...

17 Şubat 2013 Pazar

XL COOKING 2 YAŞINDA!

 
Herkese merhaba...
 
Zaman ne kadar da hızlı geçiyor. İnsan arkasına bakınca bunu daha iyi görüyor. Tam 2 yıl önce yine bu saatlerdi uzun zamandır yapmak istediğim bir şey var diyip bilgisayarın başına geçmiştim. Herkesten gizli bir blog açıp ilk tarifimi heyecanla yazmıştım. Linki eşime yolladığımda önce çok şaşırmış, sonra da çok sevinmişti.
 
O zamanlar acaba nasıl olur? Kaç tarif yazarım? Kaç kişi benim blogumu okur? diye düşünürken, bu gün bakıyorum da 200'e yakın tarif yazmışım. Ayda 10.000'e yakın görüntüleniyor blogum. Bu benim için bir hayal bile değildi o zamanlar...
 
Öncelikle; iki yıldır hep yanımda, bana destek olan, ayaklı reklam ajansım, aşkım kocacığıma çok teşekkür ediyorum. O olmasa ben yine yemek yapıp resmini çekerdim ama bu kadar kişiye ulaşmayı asla başaramazdım.
 
Ve tabi ki beni takip eden sizlere de çok teşekkür ederim. Eğer siz olmasaydınız bu yaptığım, kağıtlara yazılmış ve bir kenara atılmış tariflerden farksız olurdu. Özellikle son bir yıldır hamileliğim ve doğum sonrası kızımla yoğun ilgilenmem sonucu blogumu aşırı derecede ihmal ediyor olsam da, tariflerimi okumaktan vazgeçmeyen herkese çok ama çok teşekkürler.
 
Nice yıllar beraber olmak umuduyla....
 

 
 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...